866 Sok.No:8 K:2 D:207 Üzümcü Han Tarihi Kemeraltı Çarşısı Konak/İZMİR

Bir Sıfır Atık ve Geri Dönüşüm Kahramanı : Freddie Figgers

BİR SIFIR ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM KAHRAMANI: FREDDİE FİGGERS

Bu hikâyenin kahramanının adı Freddie Figgers. Freddie, doğumunun hemen sonrasında Amerika’nın Florida eyaletinde kırsal bir bölgede büyük bir çöp konteynırının yanında bulunur.

Freddie, ufak tefek tamir işleri yapan Nathan Figgers ve bir tarım işçisi olan eşi Betty Mae Figgers tarafından evlat edinilir. Figgers çiftinin yaşadığı Quncy, 8 bin nüfuslu küçük bir yerleşim birimiydi.

Nathan ve Betty Mae, Freddy için tam bir birer kahraman ve rol modeldi. Freddy, babasını bazen hiç tanımadığı insanlara yardım ederken görürdü ve Freddy’de de büyüdüğünde böyle bir insan olmak istiyordu.

Freddie ve Nathan, hafta sonları çöp konteynırlarını dolaşır ve atılmış eşyalar arasında işe yarar bir şey olup olmadığına bakarlardı. Freddie’nin gözü ise her zaman bilgisayarlardaydı. Freddie hep bir bilgisayarı olmasını istemişti ama maalesef bilgisayar alacak kadar paraları yoktu.

Freddie, dokuz yaşındayken ikinci el bir eşya dükkanında, çalışmayan bir bilgisayar görür. Sıkı bir pazarlık sonucu bilgisayarı satın alırlar. Freddie, sevinçten havalara uçmaktadır.

O zamana kadar radyolar, çalar saatler ya da video çalarlardan oluşan birçok elektronik cihazla içli dışlı olan Freddie’nin o andan itibaren bütün ilgisi bozuk bilgisayara yönelir. Freddie, çalışmayan bilgisayarı tek tek parçalarına ayırır. Kapasitörlerin bozuk olduğunu fark eder. Babasının radyolu çalar saatinden aldığı parçaları bilgisayarın kapasitörlerinin yerine lehimler.

Başarısız elli denemeden sonra bilgisayar çalışmaya başlar. Bu Freddie için bir dönüm noktasıdır. O andan itibaren teknoloji ile uğraşmaya karar verir.

Okul sonrası kulübünde, diğer çocuklar bahçede oynarken, Freddie okulun bilgisayar laboratuvarındaki bozuk bilgisayarları onarmaya girişir. Sabit diski bozuk olanların diskini değiştirir, hafızası yetersizse RAM ekler.

Freddie on iki yaşına geldiğinde becerileri başkalarının da dikkatini çekmeye başlar. Okul sonrası faaliyetlerin sorumlusu aynı zamanda Quincy’nin belediye başkanıydı. Freddie’nin bozuk bilgisayarları birer birer tamir edip çalıştırdığını görünce, anne ve babasını alıp belediye binasına gelmesini ister.

Belediye binasına gittiklerinde başkan, Freddie’yi yaklaşık 100 kadar bilgisayarın olduğu bir odaya götürür ve bunların tamir edilmesini ister. Üstelik bunun karşılığında bir ücret de ödeyecektir.

O andan itibaren Freddie okuldan sonraki bütün zamanını, saati 12 dolara, bu bilgisayar yığınını tek tek tamir etmeye harcamaya başlar. Bu iş için aldığı para Freddie için çok da önemli değildi aslında. O en çok sevdiği işi yapıyor ve çok mutlu oluyordu.

Birkaç yıl sonra Quincy kentinin su basıncını ölçen saatleri kontrol edecek bir sisteme ihtiyaç olur. Şirket bunu yapacak bir bilgisayar programının yazılımı için 600 bin dolar vereceğini açıklar. Kentin yöneticilerinden biri, Freddie’nin bu işi yapabileceğini söyler. Freddie, kendisine yapılan teklifi kabul eder ve bu işi kısa bir zaman içinde bitirir. Freddie bunun karşılığında 600 bin dolar almaz, normal ödemesini alır ama bu Freddie’nin hayatında önemli bir dönüm noktası olur. Daha 15 yaşındadır, anne ve babası tasvip etmese de okulu bırakıp kendi bilgisayar işini kurmaya karar verir.

Bir iki yıl içinde Freddie’nin işi giderek büyür ve başarı kazanır. Bu sırada Alzheimer olan ve sık sık kaybolan babasını bulmak için bir icat yapar. Babasının ayakkabılarının tabanında bir oyuk oluşturup içine bir hoparlör, mikrofon ve geniş bir bölgesel ağ kartı yerleştirir. Bu sistemi bilgisayarına entegre eden Freddie, babası ortadan kaybolduğunda ayakkabısına yerleştirdiği sistem sayesinde onu rahatça bulur. Freddie, daha sonra pabuca yerleştirilen iz sürme aleti buluşunu 2,2 milyon dolara satar.

Peş peşe icatlar yapan Freddie, daha büyük bir proje üzerinde de çalışmaya başlar. Amerika’daki çoğu kırsal bölgenin gelişmiş internet ağlarına erişiminin olmadığını fark eden Freddie, kırsal bölgelerde iletişim imkanlarını geliştirmek için çalışmalara başlar ve kendi telekomünikasyon şirketini kurmak için ruhsat ister.

Ancak bu hiç de öyle kolay olmaz. Freddie’nin ruhsat alabilmek için tam 394 kez başvurması ve çok masraf yapması gerekir. Ama sonunda ruhsatı alır.

Freddie, yatırımlarına devam eder ve daha sonra Freddie Figgers F1 adlı bir akıllı telefon çıkarır. Freddie, daha sonra evlenir bir kızı olur.

Çocuklar, Freddie’nin hikayesi burada bitmiyor tabii. O hâlâ çalışmaya ve üretmeye devam ediyor. Düşünebiliyor musunuz, o çöp konteynırının yanında bulundu, çöplerden bilgisayar topladı, çöpe atılan bilgisayarları tamir etti. Bir zamanlar bilgisayar alacak parası bile olmayan o çocuk şimdi ünü tüm dünyaya yayılan, başarılı bir yatırımcı… Başkası için çöp olan, Freddie’nin hazinesi oldu…”

Kaynak: Nandiya Ejderhası, Ekrem Altıntepe, Martı Çocuk Yayınları